Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Eskiler Eskiden Güzeldi!

09.09.2021
812
A+
A-
Eskiler Eskiden Güzeldi!

1980’li yıllardı. Ne çok anlatılacak güzellik vardı. Komşu ilişkileri, okul hayatı, arkadaşlıklar, çocuk oyunları ve aklıma gelmeyen daha neler neler. Çiçekler bile bir başka kokardı. Mevsimler bile bambaşkaydı sanki. Hayatın bize verdiği ne kadar imkan varsa dibine kadar kullanıyorduk. Ne üşeniyorduk birbirimizi sevmeye nede zor geliyordu dünyaya saygı duymak. Bazı  konulara değinmek istiyorum. Komşularımız sanki akrabamız gibiydi. Akrabamızdan daha çok yardım görürdük onlardan.Ya kandillerde pişen lokmalar, özel günlerde dağıtılan tatlılar. Bunları unutmak ne mümkün. Okulda  yerlimalı haftasında sıraları birleştirip kurulan sofralar bize ne kadar birbirimize bağlı olduğumuzu gösteriyordu aslında. Ya giydiğimiz önlüklerin verdiği sıcaklık hiçbir şeyde yoktu. Çocukken oynadığımız körebe, saklambaç, yerden yüksek ve yakan top çocukların şimdiki eğlencelerle karşılaştırılamaz bile. Arkadaşlıklar paylaşmaktan ibaretti ve kimsede ego denen aşırı özgüven yoktu. Ya mevsimler. Dört mevsim kendini olduğu gibi gösterir, kar ve yağmur bizi yağlı boya tablolarına yolculuğa çıkartırdı. Rüzgarlar esince akasya, gül ve ne kadar çiçek varsa sanki bir parfüm gibi etrafa yayılırdı. Ne kadar saygılıydık birbirimize ve ne kadar meraklıydık birbirimizi sevmeye.

Eskiler Eskiden Mi Güzeldi?

Birbirimize selam vermeye bile üşenir olduk. Elimizde tablet, telefon başımızı kaldırmaz olduk. Komşularımıza hal hatır sormuyor aksine ne kadar açığı varsa konuşmak için fırsat kolluyor olduk. Hasta komşumuza bir tas sıcak çorbayı bile çok gördük. “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” hadisini çoktan unuttuk. Düşeni kaldırmak yerine sadece seyrediyorduk. Çocuklarımıza tasarrufu değil,herşeyin en iyisini kullanmayı öğrettik. Saygı, sevgi yerine bilgisayar oyunlarının hangisinin en güzel olduğunu öğrettik. Sonrada bunlardan şikayet ettik. Daha ne kadar gidecekti bu böyle. Ne zaman farkına varacaktık yapılan yalnışların. Gelişi güzel yaşamaktı bu. Hayatın güzelliklerini keşfetmeden ömrümüz geçip gidiyordu. Artık bunlara dur deme zamanıydı bugün. Herkez kendinden başlamalıydı düzeltmeye. Yoksa bu kısır döngü bitmeyecekti.

Haydi şimdi dünyada neler oluyor biraz gözlemleyelim artık. Dünyanın ne hale geldiğini düşünelim. Neyi eksik yaptık. Neyi fazla yaptık. Yaşadığımızın farkına varalım. Kimin neye ihtiyacı var? Kim hasta? Gözlemleyelim. Çocuklarımıza fidan dikmeyi öğretelim. Yaşlılarımızı ziyaret etmeyi, hayvanlara merhamet etmeyi öğretelim. Onlara kaybettiğimiz değerlerden bahsedelim. Unutulan kültürlerimizden, yaşadığımız tecrübelerden bahsedelim. İyi insan olmayı, kötülerin her zaman kaybedeceğini öğretelim. Bir saat sonra ne olacağını bile bilmiyorken daha neyi bekliyorduk yeniden başlamak için.

Dünya giderek gelişim gösterdiği için teknoloji de geliştiğinden dolayı hayat bazıları için kolaylaşsa da bazıları için oldukça zor olmaktadır. Eskiler bize göre sadece eskiden güzeldi. Dünya gittikçe sorumsuz insanlardan, birbirini düşünmeyen insanlardan oluştuğu için sonumuz iyiye gitmiyor desek yeridir. Yaşlılara ziyaret etmeyi, hayvanları sevmeyi unutur duruma gelmişiz. Bu gafletten kurtulmamız gerekiyor. Çocuklarımızı bu yönlü geliştirirsek mutlu yarınlara merhaba diyebiliriz.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.